top of page

Her ne kadar Kuzey Işıkları çok popüler olsa da İzlanda çok daha fazlasını vaat eden bir destinasyon. Daimi ordusu olmayan, dünyanın en huzurlu, doğanın mucizelerine bürünmüş bambaşka bir ülke İzlanda...


Volkanik bir ada ülkesi, dünyanın en büyük adala.rından biri. Ülkenin yüzde 11’i buzullarla kaplı. Daimi bir ordusu yok çünkü gündeminde savaş yok. Yakın zamanlarda ekonomik büyümedense, nüfusun mutluluğu için yatırım yapma kararı aldı hükümet. Ütopya gibi değil mi? Nüfusu 400 binden az. Balıkçılık çok büyük bir geçim kaynağı. Uluslararası Yayıncılar Birliği verilerine göre 83 kütüphane ile dünyada kişi başına en fazla kitabın basıldığı ülke. Ve yıllardır yapılan araştırmalar gösteriyor ki dünyanın en huzurlu ülkesi. Hem buzulların hem de aktif volkanların ülkesi… Yani buz da var ateş de… Sözün kısası nereden baksanız çok özel bir ülkeden söz ediyoruz. Üstelik henüz Kuzey Işıkları’ndan bahsetmedik bile...



Tabiat Ana’nın Hediyesi

Her yıl milyonlarca insan ışık avı için İzlanda’nın yolunu tutuyor. İnsanın içine işleyen soğukta sabırla o mucizevi ışıkların kendisini göstermesini bekliyor. Görenler anlatıyor genellikle yeşil, bazen kırmızı, mavi olan bu ışıkları ilk gördüğünde insan bir tutulma, mutluluk sarhoşluğu yaşıyor. Bu duygunun sebebi doğanın mucizesi… Tabiat ana büyülü bir mesaj veriyor. Büyü değil elbette Kuzey Işıkları’nın sebebi, bilimsel bir durum. Ama bilimsellik şiirselliğe engel mi, değil.


Sanki tabiat ana diyor ki: “Ey İzlanda sen, bu kadar soğukla, karla buzla ve hatta ateşle anlaştın, kavga etmedin. Üstelik huzurlu, barışçıl bir hayat kurdun, ben de seni Kuzey Işıkları ile ödüllendirdim.”


Nüfusun Yarısı Başkentte

Gelin, buzun ve ateşin ülkesini biraz daha yakından tanıyalım. Ülkenin başkenti Reykjavik. İzlanda nüfusunun nereyse yüzde 50’si başkentte yaşıyor. Aynı zamanda oldukça turistik bir kent Reykjavik. Ülkenin genelinde olduğu gibi burada da huzur hakim. Laugavegur ve Skolavordustigur şehrin en canlı caddeleri. Laugavegur “su yolu” anlamına geliyor. Bir zamanlar İzlandalı kadınlar çamaşır yıkamak için bu bölgeye gelirmiş. Caddede çok sayıda kafe ve dükkan var. Reykjavik’in sembolik yapılarından olan Hallgrimskirkja Kilisesi mutlaka görülmeli. Kilisenin çan kulesine çıkılabiliyor. Kuş bakışı Reykjavik’ i görmek isterseniz merdivenleri tırmanacaksınız, mecbur. Şehrin merkezinde yer alan Tjörnin Gölü ise bir başka görülmesi gereken lokasyon. Gölün çevresinde belediye binası, Free Church ve geleneksel, şirin İzlanda evleri sıralanmış. Manzara müthiş.



Şifalı, Termal Sular

İzlanda’da çok sayıda jeotermal alan bulunuyor. Volkanik bir bölgede olmanın sonucu bu. Sera bahçeleriyle ünlü Hveragerdi kasabası doğa ile iyi anlaş.manın, iş birliği yapmanın çok verimli bir örneği. Jeotermal bir alan üzerine kurulu olan bu köy dün.yadaki sayılı örneklerden biri. Köyde jeotermal kaynaklardan elde edilen su seralarda kullanılıyor ve seralarda üretilen çiçekler nedeniyle “Çiçek Köyü” olarak anılıyor.


Hengill Volkanı jeotermal bölgesinde yer alan Reykjadalur Vadisi de insan doğa iş birliğinin bir başka güzel örneği. Volkan sönmüş olsa da bölge hala çok aktif ve minerallerle dolu köpüren sıcak havuzlarına ev sahipliği yapıyor. Reykjadalur Termal Nehir Kaplıcası’nda termal suların tadını mutlaka çıkarın, bırakın bedeniniz dinlensin, beslensin.


Şelaleler Diyarı

Ülkenin en önemli şelaleleri Eyjafjallajokull Buzulu bölgesinde yer alıyor. Bu buzul çok sayıda irili ufaklı şelaleyi besliyor. Seljalandsfoss, Skogarfoss ve Kvernufoss şelaleleri en turistik olanları. Seljalandsfoss şelalesi özellikle güneşli havalarda olağanüstü bir görüntü veriyor. Skogarfoss ve Kvernufoss ise 60 metrelik yüksekliğinin getirdiği ihtişamla görenleri büyülüyor. Hal böyle olunca insan fotoğraf çekmeye doyamıyor. Yine hatırlatalım fotoğraflarınızı çekin ama çıplak gözlerinizle bu doğa harikalarının tadını çıkarmayı ihmal etmeyin. Volkanik patlamaların yarattığı, sel sularının şekillendirdiği Myrdalssandur ve Skeidararsandur longozla.rını da görün mutlaka.


İki Kıtanın Ayrıldığı Yer

Thingvellir Milli Parkı çok özel bir alan. Bu nokta Avrupa ve Kuzey Amerika kıtalarının ayrıldığı yer. 1928 yılında milli park statüsüne kavuşan alan 2004 yılında ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı.


Avrupa ve Kuzey Amerika kara parçalarının birbirlerinden ayrıldıkları noktalarda oluşan göller ve çukurlarla dolu bu bölge. Çok çarpıcı bir coğrafya. Bu tektonik hareketlilik nedeniyle çok sayıda gayzer de var alanda. Strokkur gayzerinde diğerlerine nazaran daha çok patlama oluyor. Patlama deyince çıkan su ve buhardan bahsediyoruz, endişeye mahal yok. Bu gayzerde su ve buharının yüksekliği 30 metreye kadar ulaşabiliyor, muhteşem bir görüntü. 3 bin yaşın.daki Kerid Gölü mutlaka görülmeli, fotoğrafları çekilmeli. Aslında İzlanda’da görülmesi gereken doğal güzellikler o kadar fazla ki hangisini anlatsanız, bir başkası eksik kalıyor. Fakat Blue Lagoon gözden kaçacak gibi değil. Bu kaplıca, doğanın insanlığa bir başka hediyesi olmalı. Masmavi suyuyla meşhur olan bu kaplıcayı bırakmak isteyemeyeceksiniz ve yavaş yavaş “Buraya tekrar gelmeliyim fikrinin” zihninize yerleştiğini fark edeceksiniz...



Haydi Işık Avına

Gelelim Kuzey Işıkları’na… Gündüzlerinizi bölgeyi, müzeleri gezerek geçirdiniz. Gecelerinizi Kuzey Işıkları’na ayırın. Bölgede yer alan otellerin genellikle Kuzey Işıkları’nın izlenebileceği uygun alanları var. Ama bazı yerlerden daha iyi gözlem yapılabiliyor. Grotta Deniz Feneri bu anlamıyla popüler bir nokta. Profesyonel fotoğrafçılar genellikle gözlem için burayı tercih ediyor. Eğer siz de o Kuzey Işıkları’nı görüntülemek istiyorsanız, hazırlıklı olun. Elbette cep telefonuyla da çekim yapabilirsiniz ama daha özel sonuçlar istiyorsanız, uygun fotoğraf makinesine ihtiyacınız var. Ama kendinizi tamamen fotoğrafa verip, anın büyüsünü de kaçır.mayın, o güzelim manzaranın tadını çıkarmayı ihmal etmeyin. İzlanda sadece Kuzey Işıkları’ndan ibaret değil elbette. Volkanik yapısı nedeniyle, eşsiz bir doğaya sahip bu ülke. Şelaleleri, kaplıcaları nefes kesecek cinsten. Bu sıra dışı ülkeyi mutlaka keşfetmelisiniz.


Bu keyifli yolculuğa, bölgeyi en iyi bilen rehberler eşliğinde bir tur organizasyonu ile çıkmak istersen Bukla Tur'un İzlanda seyahatlerine bu linkten göz atabilirsin.



FOTOĞRAFLAR: MATTHEW DEVRIES, OLIVIER BERGERON, BENJAMIN SUTER, MATT HARDY, MATTHEW DEVRIES

bottom of page